Jane Austen~ Aşk ve Gurur

Aşk ve Gurur

     Jane Austen ın en bilinen kitabı Aşk ve Gurur bu sene basımının 200. yılını kutluyor. Başta gururun, kibrin ve dönemin İlgiltere'sindeki insanların maddiyata dayanan zihniyetlerinin sorgulandığı, dönemine yeni ve güzel bir dil katan Aşk ve Gurur, 200 senede tekrar tekrar okunan, bir çok kitaba da ilham olan Jane Austen' ın "Sevgili Çocuğu" dur. 

     Dönemin kişiliklerini yansıtan karakterleriyle, güzel tasvirleriyle, Jane Austen'ın akıcı, sade ve zarif diliyle  Mr. Darcy ve Elizabeth Bennet arasındaki zorlu aşk anlatılıyor Aşk ve Gurur' da. Karşımıza çıkan aşk tutkulu bir aşktan ziyade, yavaş ve sindirerek yaşanan saf bir aşk. Jane Austen' ın hayatı hakkında okuduklarımdan dolayı da hep karakterlerde kendi çevresinden bir şeyler buldum ben. 

Sleepless In Seattle ~ Sevginin Bağladıkları

Sevginin Bağladıkları

      Nostalji yapayım gecemi güzel bir filmle sonlandırayım diyerek Sleepless in Seattle filmini izledim. 93 yapımı filmin baş rollerini Tom Hanks ve Meg Ryan paylaşıyor. 90' ların romantik filmlerine bayılıyorum. Özellikle bu ikilinin filmlerinin ayrı bir yeri var bende.

     Filmin kısaca konusuna gelirsek;

     Sam ( Tom Hanks) bir tanecik sevdiğini, sevgili karısını kaybetmiştir. Oğluyla birlikte bu üzüntünün üstesinden gelmeye çalışsa da oğlu kadar başarılı olamamıştır. Bir gün filme ismini de veren radyo programını arayan oğlu sayesinde Sam duygularını ifade etmiş ve dikkat çekmiş olur. Yeni nişanlanan ve sürprizlerden uzak, monoton bir ilişki yürüten Annie

Aimee Carter ~ Tanrıça

Tanrıça

     Tanrıça Yunan Mitolojisi üzerine kurgulanmış enteresan bir kitap. Arada böyle çerez kitapları okumayı seviyorum. Kitabı bitirdiğimde yazarın 86 doğumlu olduğunu öğrendim ve ilk kitabı için başarılı denebilecek bir kalemi var. Kitapta mitoloji olunca biraz hikaye okurum diye umdum ama kurgu pek de bu yönde ilerlemedi. Yine de konusu ve kurgusuyla sürükleyici bir kitap olduğunu belirtmeliyim. Bildiğimiz tanrılara farklı isimler koyarak enteresan bir hale sokmuş yazar. Bu yönü de oldukça başarılı.

     Kitabın kısaca konusu;

Anna Karenina

Anna Karenina

      Filmi ilk çıktığında izlemiştim ama yorumlamak bu güne nasip oldu. 1935 ve 1985 yıllarında gösterime giren versiyonlarını izlemedim ama bu filmin apayrı olduğu bir gerçek. Muhteşem bir kadro var başta. Keira Knightley, Jude Law ve Aaron Taylor Johnson' ın muhteşem oyunculukları, bir tiyatro izletir gibi değişen dekorlarıyla harika bir film Anna Karenina. Enteresan bir yenilik olmuş filmde kullanılan çekim tekniği. Sırf bu yüzden bile ayrı keyif alıyor insan izlerken.

      Kitabını okumadan tam anlamıyla anlaşılmayacak bir filmmiş gibi geliyor bana. Ne kadar uzun tutsalar da her bir ayrıntıya değinilememiş ne yazık ki. Yine de çok hoş ve başarılı bir film kesinlikle. Müziklerine de ayrıca bayıldım. Filme özel yapılan müzikler ayrı bir tad katmış. 

Elif Şafak ~ Baba ve Piç

Baba ve Piç

     Elif Şafak' tan okuduğum ikinci kitabım Baba ve Piç. Aşk' la kendisi ve kalemiyle tanışmıştım. Bu kitabındaysa kalemiyle ve kelime oyunlarıyla, hoş esprileriyle oldukça beğendim Elif Şafak' ı. 

     Kitabın konusuna gelirsek temelde 2 kızı konu alıyor ve çevresindeki kadın sürüsünü. Bir Ermeni kızı ve bir Türk kızının, birbirine zıt ve zıt oldukları kadar da yakın kişiliklerinin etrafında örülüyor hikaye. Biri için geçmişine tutunmadan var olmak imkansızken, diğeri içinse geçmişinden kaçarak var olmak bir zorunluluk. 

     Komediyle karışmış bir dram söz konusu kitapta. Hikayelerin ve karakterlerin muhteşem bir şekilde bağlanmasıyla daha ilk sayfalardan alıp götürüyor insanı roman. Bazı bazı eleştirel yaklaşımlar içine girsem de, romanın hakkını vermek için içimdeki o baskın sesi susturarak tadını çıkardım kitabın.

Çin Burçları El Kitabı ~ Thedora Lau

     Çin merakıma burçları da ekleyip, Çin burçlarını öğreneyim dedim. Kitaptan sevdiklerimin, ailemin ve benim burçlarımızı okudum. Genel olarak Çin Burçları konusunda bildiklerimden fazlası olduğunu da keşfettim ve kitabımı arkadaşıma hediye etmek üzere güzel bir notla bir kenara bıraktım. 

     Kitaba başlamadan önce Çin burçlarının genel anlamda bir tanım yaptığı ön yargısına sahiptim. Burçların ay üzerinden değil de yıl üzerinden olmasından kaynaklanıyor bu ön yargım tabi ki. Burçların yılla sınırlı kalmayıp, elementlere, mevsimlere ve de 5 ayrı karaktere de ayrıldığını öğrenmiş oldum böylece. 

     Kitapta Çin astrolojisi, hesaplamaların nasıl yapıldığı, burçların ve kişilik özelliklerinin nasıl belirlenebileceği açıklanmış, yükselenler anlatılmış, 144 farklı kombinasyonla evlilik uyumu hesaplanmış. Hoş bir kitap. Burçlara ilgi duyanların hoş vakit geçirebileceği bir kitap.

Yerdeki Yıldızlar ~ Taare Zameen Par

     Dün yakın arkadaşımla güzel bir film gecesi yaptık. Seçtiğimiz film ne zamandır "İzlenecekler Listem" de duran Taare Zameen Par oldu.  Yerdeki Yıldızlar olarak Türkçe' ye çevrilen film aile-dram türünde oldukça başarılı.

     Filmin kısaca konusu hayal dünyası oldukça geniş ve bu dünyada yaşayan şirin mi şirin, dişlek mi dişlek İshaan derslerde oldukça başarısızdır.

Link Değişimi Yapalım Blogdaş Olalım

     Bugün tesadüfen denk geldiğim bir blogta çok güzel bir etkinlik gördüm. Buradan daha detaylı bilgiye ulaşabilirsiniz. 

     Amaç Blogdaşlar bölümü açıp, kendi takipçilerimize yeni bloglar tanıtmak, blogdaşlarımızın takipçilerinin de bizi keşfetmelerini sağlamak. Ben bu fikri çok beğendim. Hem yeni bloglar tanıyıp, hem de kendi blogumu tanıtma fırsatı bulacağıma inanıyorum. Blogdaş olmak isteyenlerin yorum bırakması yeterli.

    Kitaplı ve güzel günler..

Bir Mektup

     Normalde böyle paylaşımlar yapmam. Blogu facebook' a çevirmenin anlamı yok tabi ki. Ama bunu okurken tüylerim diken diken oldu ve tahmin ettiğim bir durumu ilk ağızdan okumak beni yine de çok sarstı. Bunu paylaşmam gerektiğini hissediyorum. Biraz uzun bir yazı ama bir canın kıymeti 5dakika kaybetmekten daha değerlidir diye düşünüyorum. Tam da mektubun son cümlesinde yazan şey için bunu yayınlıyorum. İşte o mektup:

Game Of Thrones Aşkı

     Dizinin 3. sezonunun başlamasına 15 gün kalmışken, Taht Oyunları' yla ilgili bir post yazmamın zamanının geldiğini fark ettim. Dizinin ilk 2 sezonunu izledikten sonra kitaplarını aldım ve bir heyecan okumaya başladım. Kitapları, diziden çok daha güzel tabi ki. Ama senaryoda çok fazla değişiklik yapmadan diziyi kitapla birlikte götürmeleri de ayrı güzel. Tabi bunda yazarın senaryoya destek vermesinin payı da var. Heyecanla hayalimde oluşturduğum bölümlerin gelmesini bekliyorum. 

     Taht Oyunları George R. R. Martin' in Buz ve Ateşin Şarkısı serisinin ilk kitabından ismini alıyor. J. R. R. Tolkien' dan sonra fantastik kitap konusunda en başarılı isim bence George R. R. Martin. 

Orhan Pamuk ~Masumiyet Müzesi

İlk Orhan Pamuk kitabım Masumiyet Müzesi oldu. Bu kitabı sevemedim ben. 

     Kitabı okurken iyi ya da kötü karakter olsun bir saygı duymalıyım karaktere. Genelde de duyarım zaten. Ama ne Kemal' e, ne de Füsun' a saygı duyamadım. Aşklarını, duygularını eleştirmekten kitaptan zevk alamadım. Kemal' in karakterine karşı ciddi bir nefret duydum diyebilirim. Sevemedim işte. Aşk' ı cinselliğe indirgemesiydi en çok sinirimi bozan. 

     Hikayeyi, karakterleri sevemedim ama enteresan bir fikri vardı kitabın. Müze gezer gibi yapılmış. Fikir gerçekten çok hoş ama ne yazık ki çok uzun uzadıya yazılmış bu kitap. 100 150 sayfa olsaydı belki insanlar kitabı yanına alır, müze rehberi gibi de okuyabilirdi ama bu kadar uzun bir kitabın arasına katılan bilgileri seçmek, hatırlamak gerçekten zor.

Peyami Safa~ Dokuzuncu Hariciye Koğuşu

Dokuzuncu Hariciye Koğuşu

     Dokuzuncu Hariciye Koğuşu nasıl oldu da gözümden kaçtı bilmiyorum. Yeni aldım, almışken de hemen bitireyim istedim. Güzel bir dile sahip, acı bir hikaye. 

     7 yaşından beri ağır bir hastalık geçiren 15 yaşında bir gencin hastalık ve tedavi dönemini ve de bu sürede yaşadığı aşkı anlatan muhteşem bir kitap. 

     Arada sırada okunmalı bu kitap. Şükretmeyi, sağlığın ne kadar önemli olduğunu hatırlamayı sağlıyor. Kitaptan bir çok alıntım var ve içlerinden seçip azaltmak istemedim. Her biri bir ders çünkü. İşte alıntılarım:

Project Pan Kitaplar

     Son kitap alışverişimi de yaptım. Daha fazla elimde kitap biriktirmemek için de bir liste hazırlamaya karar verdim. Yakın tarihte okumayı planladığım, okumayı sabırsızlıkla beklediğim kitapların bir listesini çıkardım ve bu kitaplardan en az 10 tanesini de bitirmeden alışveriş yapmama kararı aldım.

Kitap Alışverişim 3

      Elimde okunmayı bekleyen 72 kitabım var. Ama kitap almadan da duramıyorum hala. Hepsiburada' dan son bir alışveriş yapayım sonra da bir müddet artık durulayım dedim. Verdiğim siparişlerinde stokta bulunan 3 kitabı ertesi gün hemen gönderdiler. İşte yeni hazinelerim..

     Bu kitapların devamı olarak 4 kitap daha gelecek. Bu kitapla birlikte de bir süre almamayı umuyorum. Bakalım..

Çince Karakterlerin Hikayeleri ~2

     Şuradaki yazımda bazı karakterlerin doğumunu anlatmıştım. O karakterin de içinde bulunduğu bir kaç karakter ve hikayesini daha anlatacağım bugün.

     İlk karakterlerimiz  安 ( huzur ve memnuniyet anlamlarındaki karakter)

Sabahattin Ali~Kürk Mantolu Madonna

Kürk Mantolu Madonna

     Büyüleyici bir üslupla anlatılmış, her anını yaşatan bir roman. Sabahattin Ali' nin diline hayran olmamak elde değil tabi ki. Böyle güzel bir romanı eleştirmek de haddime değil. Sadece, daha da uzasaydı da hiç bitmeseydi keşke... 

     Raif Efendi' nin karakterinde yaşanmışlığın aktığı o kadar belliydi ki. Bir an önce onu tanımak, hikayesini öğrenmek istedim. Maria' yı Raif' le beraber sevdim. Maria' nın görüşlerindeki yakınlık, Raif' in naifliği... Sanki tanıdığım birileriymiş gibi okudum hikayelerini. Bu kadar sade bir dille, bu kadar güzel ve özel yazılması büyüledi beni. Kitabın son sayfalarında boğuldum, nefes alamadım. Düşündüğüm son olmasın diye diye yüzleştim sonuyla. 

     Bazı yerleri nedense Dostoyevksi' nin Beyaz Geceler' inden bir bölümü hatırlattı bana. Bunun da doğal olduğunu kabul etmek lazım.

Qinshihuang ve Terracotta askerleri

Qinshihuang 秦始皇

     Türkiye ve Çin arasındaki dostluğu pekiştirmek adına Türkiye' de 2012 yılı  "Çin yılı" ilan edilmişti. Aynı şekilde 2013 yılı da Çin' de "Türkiye yılı" olarak ilan edildi. "Türkiye yılı" kapsamında geçtiğimiz günlerde sonlanan "Çin Hazineleri Sergisi" için Türkiye' ye sergi kapsamında 4 asker ve 1 at gönderildi. İlk defa bu askerlerin bu kadar fazla sayıda yurtdışına çıkarıldığını da not düşmeliyim. Biz de arkadaşımla beraber bu sergiyi kaçırmadık tabi. 

     Öncelikle bilmeyenler için Terracotta askerlerini biraz anlatayım. Dönemin inancı olarak ölen imparatorla beraber hizmetlileri, askerleri, eşleri ve de atları da gömülürmüş. Beylikleri yenerek ilk imparator olan Qinshihuang oldukça başarılı bir imparator olarak önce ölümsüzlüğü aramış. Bulamayınca da yaşarken mezarı için bu topraktan askerleri yaptırmış. Bu askerlerin topraktan olmasının önemli 2 sebebi var.

Çince Karakterlerin Hikayeleri

     Çince karakterlerin hikayelerini anlattığımda çok olumlu tepkiler aldım. Bunu görmek beni çok mutlu etti. Tek karakterlerin hikayeleriyle birlikte bir de deyimlerin doğuşunu anlatayım istedim. 

Özgüven~ Mutluluk ve Başarının Sırrı

     İlk defa bir kişisel gelişim kitabı okuyabiliyorum. İş hayatı için bir kaç öneri almak ve de kişisel gelişim kitaplarına olan ön yargımı yenmek adına kitaplar arasından bu kitabı seçtim. Anladığım kadarıyla baya başarılı bir psikolog Rob Yeung.

     Sürekli olarak şöyle yap, böyle yap diyen kişisel gelişim kitaplarından hoşlanmıyorum. Ya da tek bir adımla her şey çözülecekmiş gibi davranan kitaplardan. Ufak ufak testler ve uygulamalarla oldukça faydalı oldu bu kitap bana. Daha düzenli ve bilinçli bir şekilde istediğim meslek koluna yönelebilmem için oldukça hoş önerileri vardı. Kitabın uzun vadeli uygulamaları da vardı tabi ama ben onları kendime uydurmayı tercih ettim. Deneyimlenebilir bir kitap olduğunu düşünüyorum.

Hediyeleşme Etkinliği Hediyelerim

      Kaç gün oldu hediyelerim geleli. Bilgisayarımın adaptörü bozulunca anca yazabildim. Sevgili Koyukırmızı' nın düzenlediği hediyeleşme etkinliğinde Merve' yle eşleşmişiz. Birbirinden güzel hediyeler yollamış bana. Hediyelerime bayıldım :) 

     Buradan kendisine bir kez daha teşekkür etmek istiyorum.

Ahmet Ümit~ Çıplak Ayaklıydı Gece

Çıplak Ayaklıydı Gece

     Ahmet Ümit' in yine güzel bir kitabını bitirdim bugün. Çıplak Ayaklıydı Gece, 12 Eylül darbesini yaşamış insanların gerçek hikayelerinin anlatıldığı, 9 kısa hikayeden oluşan bir kitap. 

     Ahmet Ümit 12 Eylül'ü solcuların dilinden anlatmış. Hikayelerin tamamı için aynı yorumu yapamasam da oldukça güzellerdi. Ahmet Ümit' in kaleminden çıkar da okunmaz olur mu hiç?

     12 Eylül darbesini yaşamış, inançlarıyla hayatları arasında kalmış, gün yüzü görmeden kaçıp saklanmaktan başka çaresi olmayan, inançlarının gerçekleşeceği günün hayaliyle yaşayan insanların hikayeleri..

     Kitabın yakın tarihimizi anlatması bir yana da, o olayları yaşayan insanların psikolojisini anlatması apayrıydı. 

Çince ve Öcü Gibi Görülen Karakterleri

     Çince okuduğumu söylediğimde insanların bakışları değişiyor. "Çok zor olmalı? Nasıl yazıyorsun o kargacık burgacık şeyleri? Okuyabiliyor musun sen onları? Ne işin var öyle zor dilde?" ve benzeri aklınıza gelebilecek her türlü soru yağmuruna tutuluyorum. Ben insanlara "Kolay bir dil aslında." dedikçe ya önüme " Ama o karakterler?" sorusu geliyor ya da ben ukala belleniyorum.

     Çince karakterlerin nereden geldiğini, nasıl doğduğunu çalışmaya başladığım şu sıralarda, insanlara da bir nebze olsun Çince ön yargısını yendirmek için bu çalışmalarımda öğrendiklerimi kısa kısa paylaşmak istiyorum sizlerle de. 

Sanatsal Mim

     Sevgili arkadaşım asayrakurt beni Sanatsal bir mim'de mimlemiş. Kendisine teşekkür ederim öncelikle:)

İşte sorularım;

1- Kedi olsaydınız hangi cins kedi olurdunuz?

 Evimde hiç kedi beslemedim daha çok köpekleri seviyorum.  O yüzden pek bir fikrim yok cinsleri hakkında ama şu Whiskas reklamlarında oynayan kedi olurdum sanırım.

Şirin

2- Enstrüman olsaydınız hangisi olurdunuz?

    Bilemedim bu soruyu ben. Ney' in ve kemanın sesine bayılırım. Sanırım ney olur semazenlere eşlik ederdim.

Böyle bir şeyler işte

3- Hangi yazarın yazım tarzını kendinize yakın buluyorsunuz?

     Tarz konusunda kendimi bir yazarla kıyaslamak pek gerçekçi gelmiyor. Cesaret edebileceğim bir şey değil şimdilik. Ama cümleleriyle kalbime dokunabilen bütün yazarlar zaten bana yakındır. 

4- Ruhunuzu anlatan şehir?

       Pekin. "Ben ne geçmişten koptum, tarihi unuttum. Ne de bugünün modernliğine yüz çevirdim." diyor bu şehir.  Hem tarihi, hem de modernizmi bir arada yaşadığı için kendime benzetiyorum. Bir de içinde Çinli aşkı taşıyor. :)

5- En sevdiğiniz sanat dalı?

      Edebiyat ve sonrasında da sinema.

      Bütün blog takipçilerimi mimlemek istiyorum. Cevaplamak isteyenler benimle de paylaşırlarsa çok sevinirim. 

      Keyifli okumalar dilerim..

Kitap Alışverişim 2

     Merhabalar,

     Bir haftadır eve giremiyorum. Bu durumdan memnun olmadığımdan değil ama özlemiyor da değilim evimi hani. Eve gelir gelmez eşyalarımı koymak için odama girdim. Yatağımın üzerinde okuoku.com' dan aldığım kitaplarımın olduğu koliyi görünce gene bir mutlu oldum. Bu siteden ilk defa alışveriş yapıyorum. Çince okuduğum ve Giray Fidan' ın da hocam olması sebebiyle "Neler yazmış, Neler katmış?" diyerek kitaplarını almak istedim. Genellikle kitaplarımı online alıyorsam hepsiburada' dan başka bir site kullanmam. Güvenilir olması dışında, kitapların baskı kalitesi de önemli çünkü bu siparişlerde. Okuoku.com' dan alırken biraz tereddüt ettimse de kısa sürede teslim etmeleri ve kitapların orjinal kalitesine sahip olması korkularımı boşa çıkardı. Gönül rahatlığıyla kullanabileceğim alternatif bir sitem daha oldu. 

Gelelim kitaplarıma;